Türkiye'nin Karadeniz bölgesinde yaşayan 101 yaşındaki Fatma Nine, sağlıklı ve uzun bir yaşamın sırlarını paylaştı. Gençliğinden beri sağlıklı beslenmeye özen gösteren Fatma Nine, beslenme alışkanlıkları ile birçok insana ilham kaynağı olmuştur. İşte Fatma Nine'nin en çok tercih ettiği ve uzun ömrüne katkıda bulunduğuna inandığı dört besin.
Fatma Nine, doğup büyüdüğü köydeki doğal ve yerel gıdaları her zaman ön planda tutmuş. "Doğal beslenmek, özellikle yaşlanma sürecimi çok olumlu etkiledi," diyor. Günde üç öğün yediği besinlerin taze ve yerel kaynaklardan elde edilmesi onun en önemli prensiplerinden biri. Her sabah güne taze süt ve bal ile başlıyor ve öğle yemeklerinde ev yapımı zeytinyağlı sebze yemekleri tüketiyor. Bunun yanında, mevsiminde sebze ve meyve tüketimi konusunda da oldukça titiz. "Yediğim her şeyin doğallığına dikkat ettim. Bu benim sağlığımı korumamda çok önemli bir etkendi," diyor Fatma Nine.
Fatma Nine'nin uzun ömrünün arkasındaki en önemli dört besin; zeytinyağı, yoğurt, bal ve taze sebzeler. Bu besinler, sadece yaşlanmayı geciktirmekle kalmayıp, vücudunun genel sağlığını da desteklemekte. Zeytinyağının kalp sağlığı üzerindeki olumlu etkileri herkesçe bilinir. "Her gün yemeklerimde zeytinyağı kullanıyorum," diyor Fatma Nine. "Kalp sağlığı için vazgeçilmez." Ayrıca yoğurt, sindirim sistemini düzenleme ve bağışıklığı güçlendirme konusunda oldukça etkili. “Her sabah bir kâse yoğurt yerim. Bu benim sindirim sistemimin daha düzenli çalışmasına yardım ediyor,” şeklinde ekliyor. Bal ise hem doğal bir tatlandırıcı hem de zengin besin maddeleri içeren bir gıda olarak öne çıkıyor. "Bal, vücuduma enerji veriyor, aynı zamanda bağışıklık sistemimi de destekliyor," diyen Fatma Nine, bal gereksiz şeker tüketimini de engellediğini vurguladı. Son olarak, taze sebzeler; özellikle mevsiminde tüketilmesi gereken sebzelerin sağlığa olan faydası ise yadsınamaz. "Bunu herkes yapmalı. Mevsiminde tüketilen sebzeler, vücuda en iyi şekilde fayda sağlar," diyor Fatma Nine.
Fatma Nine'nin sağlıklı yaşam tarzı sadece yediklerine değil, aynı zamanda yaşam arasında oluşturduğu dengeye de bağlı. Her gün düzenli olarak yürüyüş yapıyor ve bulundukları köydeki doğal güzellikleri keşfetmeye çıkıyor. “Hareket etmek de en az yediğim kadar önemli,” diyerek, sağlıklı yaşamın fiziksel aktivite ile desteklenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Arkadaşlarıyla geçirdiği vakitler ise onun psikolojik sağlığı üzerinde olumlu bir etki oluşturuyor. “Sosyal olmak, ruhumu dinç tutuyor,” ifadeleriyle bu konudaki düşüncelerini aktarıyor.
Bu sayede Fatma Nine, yalnızca bedenen değil, ruhsal olarak da genç kalmayı başardı. Hastalıklara karşı direnci ve enerjisi, onun bu besinlerden edindiği yararların yanı sıra, sevgiyle dolu bir hayat sürmesinin de bir sonucu olarak görülüyor. "Sevgiyle yaşamak, bana uzun yaşamda çok yardımcı oldu,” diyor. Böylece, Fatma Nine’nin hikayesi, sağlıklı beslenmenin ve pozitif bir yaşam tarzının uzun ömre dayalı olan etkilerini gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, 101 yaşındaki Fatma Nine, beslenme ve yaşam tarzı konusunda herkesin dikkate alması gereken değerli dersler sunmakta. Zeytinyağı, yoğurt, bal ve taze sebzeler, yalnızca onun uzun ömrünün sırrı değil, sağlıklı bir yaşam sürme yolunda herkesin benimsediği kurallar haline gelebilir. Doğal besinlere ağırlık verilmesi ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi, genç yaşta olmanın değil, sağlıklı bir hayat sürmenin temel aldığı noktalar arasında yer alıyor.