Ülkemiz, son günlerde yaşanan trajik bir olayla sarsıldı. 5 gün boyunca kayıp ilanı yapılan 10 yaşındaki Kemal Yıldız, sulama kanalında bulunan cesediyle ailenin ve toplumun yüreğini dağladı. Ailesi ve arkadaşları tarafından büyük bir umutla aranan Kemal’in kayboluşu, hepimizi derin bir üzüntüye boğdu.
5 gün önce, 16 Ekim 2023 tarihinde, arkadaşlarıyla oynarken kaybolan Kemal’in aile bireyleri hemen durumu yetkililere bildirdi. Aile, komşuları ve mahalle sakinleriyle birlikte çocuklarını aramaya koyuldu. İlk günlerde, çevredeki ormanlık alanlar ve oyun alanları titizlikle taranıyordu. Ancak acı haber 20 Ekim 2023 tarihinde geldi. Yerel kurtarma ekipleri, sulama kanalında yaptığı aramalarda Kemal’in cesedini buldu. Olay, çevre halkı ve mahalledeki çocuklar için büyük bir şok oldu.
Kayıp çocuk haberleri, toplumun her kesiminde yankı uyandırıyor. Yerel halk, arama çalışmalarına katılarak destek verirken, yetkililer de olayı titizlikle incelemeye başladı. Kayıp çocuk Kemal’in cesedinin bulunduğu sulama kanalı, önceden işaretlenmiş bir bölge olması dolayısıyla korkutucu bir simge haline geldi.
Kayıp çocuğun bulunmasının ardından aile, komşuları ve mahalle halkı büyük bir yasa boğuldu. Acılı anne ve babası gözyaşlarını tutamazken, çevre sakinleri ise bu olayın yaşanmaması için gereken önlemlerin alınması gerektiğini savundular. Şu an için arama ve kurtarma çalışmaları tamamlanmış olsa da, konu üzerinde sosyal medyada ve yerel gazete haberlerinde tartışmalar devam ediyor.
Sosyal medya platformlarında, özellikle gençlerin güvende olmadığını vurgulayan pek çok mesaj paylaşıldı. “Çocuklarımıza yeterince sahip çıkmıyoruz” diyerek konunun önemine dikkat çektiler. Bazı kullanıcılar, sulama kanallarının etrafında yeterli güvenlik önlemlerinin olmadığını ve bu tür olayların önüne geçmek için çocuklar için daha güvenli bir oyun alanı sağlanmasını talep ettiler. Bu durum, hem yerel yönetimler hem de aileler için büyük bir sorumluluk haline geliyor.
Ayrıca, olayın ardından birçok sivil toplum kuruluşu, su güvenliği ve çocukların güvenliği hakkında bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğini belirtirken, çocukların oyun alanlarının nasıl daha güvenli hale getirileceğine dair önerilerde bulunmadı. Bu tür trajik olayların önlenmesi için toplumsal bilincin artırılması öncelikli bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor.
Sonuç olarak, Kemal Yıldız’ın kayboluşu ve ardından gelen acı son, toplumumuzun çocuklarının güvenliği konusunda ciddi bir uyanış yaşaması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için toplumun her kesimine büyük bir görev düşüyor. Güvende olan çocuklar, sağlıklı bir geleceğin teminatıdır. Kemal’in anısı, bu mücadelede bizlere ışık tutacaktır.