Son günlerde ülkemizin farklı bölgelerinde meydana gelen don olayları, tarım sektöründe ciddi bir etki yarattı. Denizden gelen soğuk hava dalgası, özellikle meyve ve sebze ürünlerinde hasar bırakırken, bu durum hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkiledi. Ürün rekoltelerindeki düşüş ile birlikte, tezgahlarındaki fiyatlar da ciddi oranda artış gösterdi. Özellikle kış sebzeleri için kritik bir dönem olan bu günlerde, kilo fiyatları yükselmeye devam ediyor. Sarımsak ve soğanın kilosu 450 liraya ulaşarak, hem üreticiler hem de tüketiciler için alarm zilleri çaldırdı.
Üreticiler, bu yıl yaşanan don olaylarının, ilkbaharda dikkat çeken rekolteleri olumsuz yönde etkilediğini vurguluyor. Türkiye'nin en önemli tarım merkezlerinden biri olan Akdeniz Bölgesi, özellikle narenciye üretiminde büyük pay sahibiyken, yaşanan bu don olayları nedeniyle narenciye ağaçlarının meyve vermesi beklenenden çok daha düşük seviyelerde gerçekleşti. Hava sıcaklıklarının aniden düşmesi, birçok tarım ürününün hasar görmesine neden olurken, çiftçiler alternatif önlemler almak zorunda kaldı. Çiftçilerin don olaylarına karşı önlem almak amacıyla geç açılan seralara yönelmesi, bu durumu biraz olsun hafifletti ancak zarar her ne kadar hafifletilse de, hasat döneminde büyük kayıplar yaşandığı gözlemleniyor.
Don nedeniyle rekoltelerin düşmesi, marketlerde ve pazarlarda ürünlerin fiyatlarının artmasına sebep oldu. Sarımsak gibi temel gıda maddelerinin fiyatları, 2022'nin aynı dönemine göre yüzde yüz kadar bir artış göstererek 450 liraya kadar ulaştı. Bu durum, özellikle dar gelirli aileler için ciddi bir sorun oluşturdu. Market raflarında, fiyatların artmasını engellemek amacıyla bazı ürünlerin sayısının azaltılması da dikkat çekerken, tüketiciler alternatif ürünlere yönelmek zorunda kaldı. Üreticilere göre bu fiyat artışlarının önümüzdeki günlerde de devam edeceği öngörülüyor.
Tüketici davranışları ise bu fiyat artışlarına paralel olarak değişim gösterdi. Tüketicilerin artık ürünleri daha dikkatli bir şekilde seçtiği görülüyor. Daha önce yoğun bir şekilde tüketilen sebzeler ve meyveler, artan fiyatlarla birlikte sorgulanmaya başlandı. Örneğin, sebze fiyatlarının yüksekliği nedeniyle birçok aile daha ekonomik olan alternatif ürünlere yönelirken, meyve tüketiminin sürekli düşüş göstermesi bekleniyor. Öte yandan, bu durumu fırsata çeviren bazı satıcılar ise, ürünlerin kalitesini düşürmeden fiyatları artırmanın yollarını arayarak haksız kazanç sağlamaya çalışıyor.
Don olaylarının etkilerinin ne kadar süreceği ve yeniden normalleşme seviyesine ulaşmanın ne zaman olacağı belirsizliğini korurken, tüketiciler de bu girdapta nasıl bir strateji izlemeleri gerektiği konusunda kafa karışıklığı yaşıyor. Çiftçiler içinse, tarımsal finansman ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiği konusunda çağrılar yapılmaya başlandı. Gıda güvenliğinin sağlanması, tarımsal gelişim için bir gereklilik olmasının yanı sıra, aynı zamanda ekonomik istikrar açısından hayati bir faktör olarak öne çıkıyor.
Tüm bu gelişmelerin ışığında, tarım sektörünün önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor. Tüketici ve üretici arasındaki dengenin nasıl sağlanacağı ise gündemdeki önemli konulardan biri olmaya devam edecek.