FETÖ'nün Türkiye genelindeki gizli yapılanması, yürütülen kapsamlı bir operasyon neticesinde gün yüzüne çıkarıldı. Emniyet güçlerinin gerçekleştirdiği bu operasyon, 47 ildeki örgüt yapısının detaylarını ve mevcut durumunu sergileyerek, FETÖ'nün yeniden nükseden tehditlerine ışık tuttu. Haberin detayları, belki de günümüzde yaşanan en önemli güvenlik sorunlarından birini daha net anlayabilmemizi sağlayacak nitelikte.
Son yıllarda FETÖ'nün etkisini yitirdiği yönündeki algılar, yeni raporlarla sorgulanır hale geldi. 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında, örgütün lideri Fetullah Gülen'in Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunması, Türkiye'deki yapılanmasını zayıflatmış gibi görünse de, elde edilen veriler bunun tam tersini gösteriyor. Türkiye'nin farklı kentlerinde yeniden yapılanma çabaları içerisinde olan örgüt, yeni stratejilerle etkisini artırmaya çalışıyor. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük şehirlerin yanı sıra Anadolu'nun birçok bölgesinde de FETÖ yanlısı faaliyetlerin sürdüğü belirlendi. Operasyonlar neticesinde elde edilen belgeler, gizli iletişim ağlarını ve örgütün yeniden inşa aşamasındaki adımlarını gün yüzüne çıkardı.
Yapılan incelemelerde, FETÖ'nün üst düzey yöneticilerinin deprem ve sosyal olaylar gibi dönemsel fırsatları kullanarak, gündemi meşgul ettikleri kaydedildi. Bu bağlamda, özellikle çeşitli sivil toplum kuruluşları (STK) üzerinden yeni üyeler kazanma faaliyetlerinin hızlandığı gözlemlendi. Emniyet güçleri, bu tür yapılanmaların yanı sıra yurt içinde gizlice yürütülen eğitim faaliyetlerine de dikkat çekti. Okul, dershane gibi görünüm altında toplumsal algıyı manipüle etmeye çalıştıkları ortaya çıktı. FETÖ'nün mevcut üyeleri arasında yapılan anketlerde, örgütle olan bağlılıklarını sürdürenlerin sayısının şaşırtıcı derecede fazla olduğu belirlendi.
Örgütün sahip olduğu gizli iletişim ağları, Ankara'dan çıkan talimatlarla diğer illerdeki yapılanmalara dağıtımını kolaylaştırırken, uyumlu çalışmayı sağlamak adına düzenli toplantılar yapıldığı bilgisi alınmıştır. Bu toplantılarda alınan kararların, çeşitli sosyal medya platformları üzerinden hızlı bir şekilde yayıldığı tespit edilmiştir. Özellikle WhatsApp ve Telegram gibi uygulamaların aktif bir şekilde kullanılması, FETÖ üyeleri arasında gizli kalabilme çabalarının bir parçası olarak değerlendirilmektedir.
Bu alarm verici durum karşısında devlet yetkilileri, gerekli önlemlerin hızla alınması gerektiğini vurguluyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, istihbarat birimleriyle iş birliği içerisinde, örgütün daha fazla güçlenmeden etkisiz hale getirilmesi için ciddi bir çalışma yürütmektedir. Kamu güvenliği açısından durumun ciddiyetini fark eden vatandaşlara ise düşen görev, her türlü şüpheli durumu ilgili makamlara bildirmek olarak ön plana çıkıyor. Bu sürecin, toplumsal dayanışma ile aşılarak, FETÖ'nün yeniden yapılanma gayretlerinin boşa çıkartılmasına katkı sağlayacağı düşünülüyor.
Sonuç olarak, FETÖ'nün 47 ildeki örgüt yapısının deşifre edilmesi, özellikle halkın olaylara duyarlılığı açısından oldukça önemli bir gelişme olarak görülmektedir. Devletin ve halkın birlikte yürütmesi gereken bu mücadelede, dikkatli olunması ve her türlü bilgi alışverişinin sağlanması kritik bir rol oynamaktadır. FETÖ'nün tehlikesi tamamen ortadan kalkmadığı sürece, bu tür yapılanmalara karşı verilen mücadelenin devam etmesi gerekmektedir.