Türk medya dünyası, özgün yorumları ve cesur duruşuyla tanınan gazeteci Nihat Genç’i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyor. 1 Ekim 2023 tarihinde, 62 yaşında hayatını kaybeden Genç, yıllar boyunca yazdığı köşe yazıları ve çıkışlarıyla pek çok kişinin zihninde iz bıraktı. Hemen hemen her kesimden okuyucuya hitap eden eserleri, Türk edebiyatına ve gazeteciliğine önemli katkılarda bulundu. Nihat Genç'in vefatı, hayranları, meslektaşları ve ailesi için büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor.
Nihat Genç, 1961 yılında İstanbul'da doğdu. Eğitimine İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde başladı ve burada edebiyat üzerine yoğunlaşarak kendisine sağlam bir atılım sağladı. Genç, gazetecilik kariyerine 1980'li yılların başında başladı ve kısa süre içerisinde Türkiye'nin önde gelen gazetelerinde köşe yazarlığı yapmaya başladı. Zamanla, cesur eleştirileri ve gündemi sarsan yazılarıyla dikkat çekmeyi başardı. Nihat Genç, köşe yazılarıyla sadece haber vermekle kalmadı, aynı zamanda toplumun düşünce yapısını sorgulayan bir duruş sergiledi. Kitapları, pek çok insanın düşünce dünyasına etki etti ve böylece kendine bir okur kitlesi yarattı.
Günlük hayatta geniş kesimlerin sorunlarına odaklanan yazıları, okuyucuların düşünce dünyasında yer edindi. Genç, medya dünyasındaki tarafgirlik eleştirileriyle de tanınıyordu. Gündeme dair yaptığı açıklamalar ve sosyal konulardaki duruşuyla sık sık dikkatleri üzerine çekiyordu. Kendine özgü üslubu ve ironi dolu dili, onu Türk medya tarihinin en ilginç ve özgün kalemlerinden biri haline getirmiştir. Eserleriyle sadece bir gazeteci olarak değil, aynı zamanda bir düşünür olarak da kabul görmüştür.
Nihat Genç’in vefatı, medya dünyasında ani bir deprem etkisi yarattı. Sosyal medya platformlarında yayılan acı haber, çok sayıda takipçisi, gazeteci arkadaşı ve sevenleri tarafından yas tutuldu. Meslektaşları, Nihat Genç’in özgün düşünce yapısından ve dürüst gazetecilik anlayışından büyük bir saygı ile söz ettiler. Çoğu kişi, onun her zaman doğru bildiğini yazdığını ve sorgulamaktan çekinmediğini ifade etti. Genç’in kalemine tanıklık eden pek çok kişi, onun yazdığı her kelimenin ardında derin bir düşünce ve samimiyet olduğunu dile getirerek üzüntülerini paylaştı.
Vefatı, toplumda yankı uyandıran konulara ışık tutmaya cesaret eden bir gazetecinin daha kaybedildiği anlamına gelmektedir. Nihat Genç’in bıraktığı miras, sadece yazdığı kitaplar ve köşe yazılarıyla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda onun düşünceleri ve eleştirileriyle şekillenen bir neslin bilincinde de daima yaşayacaktır. Bir dönem Türkiye’nin en çok okunan gazetecilerinden biri olmasına rağmen, onu tanıyanların aklında sadece bir gazeteci olarak değil, derin düşünen bir aydın olarak yer etti.
Medya camiası, Nihat Genç’in vefatını, geriye hakikatin sesi olarak saha bırakılan bir boşluk olarak değerlendiriyor. Tarafsız ve cesur kalemlerin ne denli önemli olduğu, Genç’in kaybıyla bir kez daha gözler önüne serildi. Genç, yaşamı boyunca edindiği bilgileri ve gözlemleri, kalemi aracılığıyla satırlara dökmenin ötesinde, etik bir gazetecilik anlayışını benimsemiş nadir isimlerden biriydi. Onun düşüncelerine, bugünün gazetecilik pratiğinde daha fazla yer verilmesi gerekliliği, belki de onun anısını yaşatmanın en güzel yolu olacaktır.
Nihat Genç, Türk medyasında uzun yıllar süren bir serüvenin dışında bıraktığı izlenim ile anılacak. Meslektaşları ve takipçileri, son yolculuğuna uğurlarken, onun hayatına ve eserlerine duyulan saygıyı hiç unutmayacak. Medya dünyası, onu kaybetmenin derin üzüntüsü içerisinde, onun düşünceleriyle ilerlemeye ve yeni nesillere ulaştırmaya devam edecektir. Nihat Genç’in hayatı, yazdığı yazılarla, kaleme aldığı kitaplarla ve cesur duruşuyla her zaman hatırlanacak ve Türk medyasının önemli bir parçası olarak yer alacaktır.